HAYATIN GİZEMİNİ ANLATAN BİR KELİME: MERDİVEN
Hülya Küpçüoğlu
Ahmet Özel’in, 7-30 Nisan tarihleri arasında Antik Sanat Galerisi’nde gerçekleştireceği serginin adı “Merdivenler”… Sergi, sanatçının, son dönem tuval ve kağıt üzerine yağlı boya kullanarak gerçekleştirdiği resimlerini kapsıyor. Sanatçı önceki çalışmalarına atıfta bulunarak, insan kavramını, olgusal açıdan irdeliyor. Bu olgu, içinde barındırdığı felsefi söylem ile bir fenomen halini alıyor.
Merdiven, gizemli bir kelime…
Doğar doğmaz başlayan yaşam serüveninde insanoğlu, deneyimlerle büyür ve olgunlaşır. Edindiği tecrübeler ona, denizin ortasındaki bir fener gibi, kimi zaman hayat denizinde yol gösterir, kimi zaman ise yalnızca yerini belli eder. Hayat inişler ve yokuşlarla doludur. O tıpkı bir merdivene benzer. Kimi zaman inersiniz, kimi zaman ise çıkarsınız. Ne zaman ineceğiniz ya da çıkacağınız belli değildir. Ansızsın gelen “şeyler”e karşı takındığınız tavır bunu belirler. Aslında her şey sizde başlar ve sizde biter. Gerçek olan ise yaşamda hiçbir şeyin sürekli düz olmayacağıdır… Peki bu bir sınav mıdır?
Yaşam boyu süregelen ‘merdiven’ olgusu, insan doğasının bir parçasıdır. Bu parça, onu evrene taşıyacak, onu evrenle bütünleştirecek olan bir yapıdır. Doğru ya da yanlış olarak algılanabilir. Ama o bir’dir. İçindeki mistik kurgu ile hayat, belirsiz bir belirginliği içinde taşır. Merdiven bu anlamda bir sınavdır. Geçen ya da kalan ile o, anlaşılması zor bir bütündür.
Mitolojik Ögeler…
Sanatçının renklerden ve biçimlerden oluşan dünyası, tuvallerde disiplinli ve kontrollü bir yapı ile sunuluyor. Pentürler, yer yer boyanın transparan etkisi ve boya katmaları ile pekişiyor. Kağıt çalışmalarındaki rahat tavır, kompozisyonda form zenginliği ile çıkarıyor karşımıza. Farklı renk arayışlarına girişen sanatçı, her iki malzemede de belli ediyor kendisini. ‘İnsan’ dünyası ve doğasıyla ilgili arayışlarda bulunuyor. Formlar kimi zaman yaklaşıyor, kimi zaman uzaklaşıyor ‘merdiven’den… Genel ve kişisel anlamlar içiçe geçiyor. Soyut ve somut arasında gidip gelen formlar, rengin açık-koyu etkisi ile yerlerini buluyorlar. Fırça darbeleriyle oluşan hareketli yapı, kontrollü bir expresyonla gösteriyor kendisini… Kafkas mitolojisinden izlerle sunulan özgün mekanlar, bilinçli ama içten gelen yaklaşımlarla aktarıyor duygularını zleyeciye…
Sanatçı için ‘merdiven’, insanın sınav gibi yaşadığı deneyimlerin, tecrübelerin, hesaplaşmaların ve inançların gizli olduğu bir anlam taşıyor… Varlık ve yokluk ile şekillenen diyalektik bir mistisizm barındırıyor içinde. Bu çok yönlü kavrayıcı anlam, bütüne işaret ediyor. Bütünden parçaya yönelimlerle bu olgu, süregeliyor… Sanatçının yapıtlarında şekilleniyor ve zengin açılımı ile ‘merdiven’, sanatçının fırçasında dikkat çekici bir boyut kazanıyor.
Hülya Küpçüoğlu
2005